bugün
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz14
- suriyeliler suriye'ye dönsün11
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı10
- iğrenç bir his tarif et16
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- anın görüntüsü13
- insana kendini kötü hissettiren şeyler20
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması11
- memesi küçük olmak15
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- sözlüğün en götü güzel kızı15
- özgür özel10
- güne bir şarkı bırak13
- tilki ailesi9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- 1 mayıs9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler12
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- cumaya gidenlerin çok azalması17
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- ayça tilki11
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı10
- bik bik'in balona binmesi10
- hamas bir terör örgütüdür24
- oksijensizsu13
- sabah aç karnına içilen bira13
- sel felaketinin nedeni cehapedir9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim13
- düşün ki o bunu okuyor12
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- icardi190513
- ben bu davanın savcısıyım8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel15
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız15
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
entry'ler (410)
görsel
Özledik be.
Özledik be.
Aradan uzun bir zaman geçti. Onunla ilk tanıştığımızda adını söyledim. Kendi sesimden, dudaklarımdan onun isminin dökülmesi kadar güzel birşey olamazdı. Sanki dünyanın en güzel müziği. Hele kendi ismimi ondan duymak, tarif edilemez bir mutluluk. Dedim ya, aradan uzun zaman geçti. Yanılmışlıklar,hislerin terk etmişliği, kalp kırgınlığı ve daha birçoğu kaldı ortada kimsesiz. Şimdilerdeyse hayat, her zaman o güzel hayat.
Türkiye'nin en büyük amfilerinden birindeyiz. Amfi ağzına kadar dolu. En sona yetişmişim, geç kalmışım. Arkada, en sonda, ayaktayım çünkü yer yok.Etrafta dört seneyi birlikte geçireceğimiz insanlar. Birkaçı ile ayaküstü tanışmışız bile ama daha sonra kimse kimseye selam vermez olacakmış. Dekan cübbesini giymiş, konuşma yapıyor. Heyecanlı değilim, zaten hiç olmadım. Yalnızca dinliyorum.
'Erim' diyen bir anım öne çıka. illaki bir erkeğe mi hitap etmek gerekiyor kadının ağzına o kelimenin yakışması için? Konuşmasını bilene, söz söylemesini bilene, tatlı dile her şey yakışır. Küfrü hariç tutarız elbet.
Baba ister ki her zaman o küçük çocuk olarak kalsın çocuğu, onun dediklerini doğru bellesin, onaylasın çünkü baba doğruyu söyler. Ama zaman geçtikçe çocuk tek doğru olmadığını anlayacaktır, artık büyümüştür ve onun da kendine ait fikirleri, düşünceleri olacaktır. Ve baba çocuğunun büyüdüğünü bir türlü kabul etmeyecektir, bunun sonucu egemenlik çabası başlayacaktır. Olayın özeti budur efendim.
Grup Kibele-Turnam.
Hiç birşey kaybetmemiş insandır. Bu starbucks'ta içenler nereden bilecek bizim taburede içtiğimiz kaçak çayın, Türk kahvesinin tadını. Bilmezler.
Herhalde ülkesi dışında olunca günah yazılmaz diye düşünen Suudi prens. ilginç bir kafa yapısı. Müslümanların birbirlerini öldürmeleri, bir Avrupa ülkesi kadar gelişememesi sebebinin küçük görünümü gibidir. Bir millet-insan,topluluk vs.- kendini değiştirmedikçe, düzeltmedikçe Allah onların kaderini değiştirmez deniyor Kuran'da. Değişmeyecek misiniz?
Bundan sonra sözle söylenmemiş hiçbir şey için hislerimle hareket etmeyeceğim. Ama bir yandan da kızıyorum:Beni hissizleştirmelerine izin vermeyeceğim. Olmuyor be sözlük. insanlara olan güven çok çabuk kırılıyor.
Aksaray alt geçitte 5 veya 10 liraya satılan kulaklıklardan biri. Markası yok.
Bir ülkenin başbakanının konuştuğu şeye bakınız. Ülke evlenme programına döndü. Böyle bir samimiyetsizlik, kurgulanmış konuşmalar...
Çalışkan kimseye inek diyen bu milletten başka türlüsü beklemez. Hatta bazıları kitap okuyan erkeklerin kız düşürme amacı olduğunu iddia ediyor. Bu insanlar, küçük insandırlar. Hayatlarını ot gibi yaşarlar. Bir amaçları yoktur. Tek amaçları doymaktır.-midenin doyması, cinsel doyum vs.- insan olmanın misyonudur okumak ve düşünmek. Küçüksünüz efendim küçük. Ek:Okuma yazması olmasa dahi okuyana saygı duyan, düşünen insanları küçüklükten münezzeh tutarım. Onlar elleri öpülesidir. Okuyup da kibirlenenler de bu düşünmeyenden farksızdır.
inandığım üzere yaşamsal bir kural olarak insan kendi gibi insanları etrafına çeker. Bazen istisnaen gelenler olur ama vakti gelince ayıklanır. Bu kız da kimsenin derdi olacak kız değildir. Yaşam herkese en iyi cevabı verir. Cevabınız bu kız ise o kız sizi bulacaktır, merak etmeyiniz. Veya da cevap kevaşe bir erkek olabilir, ikisi de aynı kapının sonudur.
"insan değerini kendi biçer" desek de kabul etmek gerekir ki insan sevilmek değer görmek ister, sevdiği ve değer verdiği insan tarafından. Çok güçlü olmak, hayata karşı her daim direniş halinde olmak, bir damla gözyaşı dökmekte zorlanmak yeterli değildir. insan ne kadar güçlü olsa da zayıftır çünkü sevgi insana güç verir ama aynı zamanda sevgi beklediği için zayıflatır. Bu durum yine de insanı değersizleştirmez. Çünkü sen elmayı seviyorsun diye elma da da seni sevmek zorunda değildir. Tahir de Tahir'liğinden birşey kaybetmeyecektir. Demem o ki güzel insanlar her daim değerlidir, bazen değersiz hissetse de değerinden birşey kaybetmez.
Benimdir. Her anın fotoğraflanmasının anları değersizleştirdiğini düşünüyorum. Sosyal medyada fotoğraf paylaşma gibi bir endişem de yok. Hali ile her an fotoğraf çekinmekten çekiniyoruz.
Bir işi bitirip yenisine başlanılıyorsa imkansız olandır. Hayatın her zerresi bir istekten ibarettir zaten. Ölüm anı dahi ölmeme isteğinden ibarettir. Bu nedenle istenilen her şey gerçekleşmez. Asıl olan çabadır, kişinin tatmin olma eşiğidir.
Ülkemizde harika bir blues-jazz kültürü vardır efendim. Bu topraklarda hem müzik zevki olanlar vardır hem de çok iyi jazz blues sanatçıları vardır. Ah yurdum ah. Az da olsa vardır ama kimse ismini bilmez ülkemizdeki bu sanatçıların. Anca ella fitzgerald bil, nina simone bil. Hatta bilme.
Halbuki korkulacak hiç bir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk
Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
Yeşil ve yabani uzak ormanlarda
Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
Hepimizi vakitten kurtaracak
Bir yandan toprağı sürdük
Bir yandan kaybolduk
Gladyatörlerden ve dişlilerden
Ve büyük şehirlerden
Gizleyerek yahut döğüşerek
Geyikli geceyi kurtardık
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza
Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk
Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
Bilir bilmez geyikli gece yüzünden
"Geyikli gecenin arkası ağaç
Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü
Çatal boynuzlarında soğuk ayışığı"
ister istemez aşkları hatırlatır
Eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş
Şimdi de var biliyorum
Bir seviniyorum düşündükçe bilseniz
Dağlarda geyikli gecelerin en güzeli
Hiçbir şey umurumda değil diyorum
Aşktan ve umuttan başka
Bir anda üç kadeh ve üç yeni şarkı
Belleğimde tüylü tüylü geyikli gece duruyor
Biliyorum gemiler götüremez
Neonlar ve teoriler ısıtamaz yanını yöresini
Örneğin Manastır'da oturur içerdik iki kişi
Ya da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkek
Öpüşlerimiz gitgide ısınırdı
Koltukaltlarımız gitgide tatlı gelirdi
Geyikli gecenin karanlığında
Aldatıldığımız önemli değildi yoksa
Herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak
Gümüş semaverleri ve eski şeyleri
Salt yadsımak için sevmiyorduk
Kötüydük de ondan mi diyeceksiniz
Ne iyiydik ne kötüydük
Durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa
Başta ve sonda ayrı ayrı olduğumuzdandı
Ama ne varsa geyikli gecede idi
Bir bilseniz avuçlarınız terlerdi heyecandan
Bir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlarda
Kesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarında
Büyük otellerin önünde garipsiyorduk
Çaresizliğimiz böylesine kolaydı işte
Hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız
Örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk
Yahut bir adam bıçaklasak
Yahut sokaklara tükürsek
Ama en iyisi çeker giderdik
Gider geyikli gecede uyurduk
"Geyiğin gözleri pırıl pırıl gecede
imdat ateşleri gibi ürkek telaşlı
Sultan hançerleri gibi ayışığında
Bir yanında üstüste üstüste kayalar
Öbür yanında ben"
Ama siz zavallısınız ben de zavallıyım
Eskimiş şeylerle avunamıyoruz
Domino taşları ve soğuk ikindiler
Çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık
Gölgemiz tortop ayakucumuzda
Sevinsek de sonunu biliyoruz
Borçları kefilleri ve bonoları unutuyorum
ikramiyeler bensiz çekiliyor dünyada
Daha ilk oturumda suçsuz çıkıyorum
Oturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorum
iyice kurulamıyorum saçlarını
Bir bardak şarabı kendim için içiyorum
"Halbuki geyikli gece ormanda
Keskin mavi ve hışırtılı
Geyikli geceye geçiyorum"
Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum.
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk
Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
Yeşil ve yabani uzak ormanlarda
Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
Hepimizi vakitten kurtaracak
Bir yandan toprağı sürdük
Bir yandan kaybolduk
Gladyatörlerden ve dişlilerden
Ve büyük şehirlerden
Gizleyerek yahut döğüşerek
Geyikli geceyi kurtardık
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza
Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk
Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
Bilir bilmez geyikli gece yüzünden
"Geyikli gecenin arkası ağaç
Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü
Çatal boynuzlarında soğuk ayışığı"
ister istemez aşkları hatırlatır
Eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş
Şimdi de var biliyorum
Bir seviniyorum düşündükçe bilseniz
Dağlarda geyikli gecelerin en güzeli
Hiçbir şey umurumda değil diyorum
Aşktan ve umuttan başka
Bir anda üç kadeh ve üç yeni şarkı
Belleğimde tüylü tüylü geyikli gece duruyor
Biliyorum gemiler götüremez
Neonlar ve teoriler ısıtamaz yanını yöresini
Örneğin Manastır'da oturur içerdik iki kişi
Ya da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkek
Öpüşlerimiz gitgide ısınırdı
Koltukaltlarımız gitgide tatlı gelirdi
Geyikli gecenin karanlığında
Aldatıldığımız önemli değildi yoksa
Herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak
Gümüş semaverleri ve eski şeyleri
Salt yadsımak için sevmiyorduk
Kötüydük de ondan mi diyeceksiniz
Ne iyiydik ne kötüydük
Durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa
Başta ve sonda ayrı ayrı olduğumuzdandı
Ama ne varsa geyikli gecede idi
Bir bilseniz avuçlarınız terlerdi heyecandan
Bir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlarda
Kesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarında
Büyük otellerin önünde garipsiyorduk
Çaresizliğimiz böylesine kolaydı işte
Hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız
Örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk
Yahut bir adam bıçaklasak
Yahut sokaklara tükürsek
Ama en iyisi çeker giderdik
Gider geyikli gecede uyurduk
"Geyiğin gözleri pırıl pırıl gecede
imdat ateşleri gibi ürkek telaşlı
Sultan hançerleri gibi ayışığında
Bir yanında üstüste üstüste kayalar
Öbür yanında ben"
Ama siz zavallısınız ben de zavallıyım
Eskimiş şeylerle avunamıyoruz
Domino taşları ve soğuk ikindiler
Çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık
Gölgemiz tortop ayakucumuzda
Sevinsek de sonunu biliyoruz
Borçları kefilleri ve bonoları unutuyorum
ikramiyeler bensiz çekiliyor dünyada
Daha ilk oturumda suçsuz çıkıyorum
Oturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorum
iyice kurulamıyorum saçlarını
Bir bardak şarabı kendim için içiyorum
"Halbuki geyikli gece ormanda
Keskin mavi ve hışırtılı
Geyikli geceye geçiyorum"
Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum.
Staja başlayıp eğer sağ çıkarsak icra edeceğimiz meslektir. Herkes güzel meslek demiş fakat avukat olana kadar sevimli fakültelerimizde bizi muhteşem ölü gençler haline getirmeye çalışıyorlar. Rica edeceğim stajyer avukat çalıştıran veya çalıştıracak meslektaşlarım, bu yeni kanlara mesleği sevdirecek şekilde davranın, yol gösterin, abilik ablalık edin, mobbinge maruz bırakmayın.